Hafızalara kazınan en güzel ve özlü Barış Manço sözleri…
Her yeni doğan bebek yeni bir dünya demek.
Rakı da bir ayran da içmesini bilene, güzelde bir çirkinde sevdim diyene.
Topraktan geldi insan, yine toprağa dönecek iki lokma ekmek için ömür boyu dövüşecek.
Gençlerimizin ülkemizi iyi yerlere getireceğinden eminim; biz onlara köstek olmayalım yeter.
Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıl sonra diyebilirler.
Ne yazık ki, her beraberliğin bir de ayrılığı oluyor; ne yazık ki, her başlangıcın bir sonu olduğu gibi.
Oğullarımın isimleri doğdukları gün aklıma geldi. Belki de doğunun ve batının barış içinde olmasından dolayı bu isimleri koymuşumdur.
Hiçbir Allah’ın kulu, hiçbir şeyi laf olsun diye yapmıyor. Bunun karşılığı bazen maddeyle, bazen maddenin dışı manevi şeylerle, bazen her ikisiyle ölçülür.
Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok.
Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, birileri tarafından yaşanmış, paylaşılmış her şeyi seviyorum. Düşünülenin aksine ben tarih sevmiyorum, geleneği seviyorum. Tarih ölür, gelenek yaşar.
Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu.
Ben ne çağdaş Türk ozanı ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca’sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüz yıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk’üm. 20.yüzyılın Türk müziğini yapıyorum.
Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için. Amа adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz.
İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil tatlı dildir.
Çıkmaz sokağa girmeden gösterelim ve hiçbir insandan esirgemeyelim sevgilerimizi. Üç beş günlük dünya hayatı değmiyor hiçbir kavgaya.
Dünya dolu yar olsa da, alacağın bir tane…
Göklerden daha mavi, denizlerden daha derin, topraktan güzel kokan ne ola?
Uzun kulaklarını son bir kez salla , seni çok çok özledim arkadaşım eşşek.
İki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi, iki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda.
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi, kimseler anlamazdı, ya nasip, ne demekti.
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum, içi boş insanların bu dünyada yeri yok.
Unutma ki dünya fani veren Allah alır canı ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca.
Altın çöpe düşse değerini kaybeder mi? tenekeyi parlatsan hiç çeyrek altın eder mi?
Unutmak kolay demiştin…alışırsın demiştin … öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme.
Diyeceğim o ki kişi yetinmeli yaşam dediğin kısacık bir çizgi namus şeref onur hepsi güzel ama en önemlisi helal alın teri.
Bir gün dönsem sözümden düşerim dost gözünden dünya dönüyor dostlar bir sözden dönsem çok mu devran donuyor dostlar ben dönmüşüm çok mu.
Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası, topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası. Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna.
Çivi çiviyi söker derler, soğuktan donanı buzla ovarlar. ben zaten yanmışım dostlar, peki beni fırına mı koysalar. zeytin suyuna kuru ekmek, böyle gelmiş böyle gidecek.
Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde bir türkü tutturmuşum duyuyorsun değil mi?
Çalacak bir kapım yok mutluluğa hasretim artık sokaklar benim görüyorsun değil mi?
Sabret gönül sabret, sakın isyan etme bir gün elbet bitecek bu çile, isyan etme dört kitaptan başlayalım istersen gel söze… orda öyle bir isim var ki kuldan öte kuldan ziyade O’nu düşün o’na sığın o senden öte benden ziyade.
Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde dünyada biraz huzur her şeye bedel sağlığın nasıl gülüm sen ondan haber ver ilaç neye yarar vade geldiyse eğer.
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi? yaz dostum selam almayana yiğit denir mi? yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için, yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile.
Bir ben var ki benim içimde benden öte benden ziyade.
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız, uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor biliyorum dönence…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.