En İyi Yaşam Koçu ödüllerinde adınızın duyurdunuz. Sizi herkes başarısı ile tanıyor peki asıl Bennu Erez kimdir?
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tabii, İstanbul’da yaşıyorum.1992 doğumluyum, Yay burcuyum. Üstelik yükselenimde yay bu yüzden fazla maceracıyım. Deniz görmeden yaşayamayan insanlar arasındayım bu yüzden en sevdiğim renk mavidir. Bana özgürlüğü anımsatır. Aile ve Evlilik Danışmanı,Yaşam Koçu olarak kariyerime devam ediyorum.
Lady ünvanınızın olması nasıl bir duygu?
Güzel bir duygu. İnsanın kendini özel ve eşsiz hissetmesinde önemli bir rol oynuyor. Birleşik krallık vizeleri maalesef ki en zor alınan vizelerdir. Bu unvan bana mental olarak hissettirdiklerinden daha çok resmî olarak fayda sağlıyor. Ünvanım sayesinde tüm başvurularım ayrıcalıklı statüde değerlendiriliyor.
Mesleğinizi seviyor musunuz?, Kaç senedir mesleğin içerisindesiniz?
Evet çok seviyorum. Bir insan sevdiği işi yaptığı zaman galiba gerçekten başarılı oluyor. 2015’den itibaren eğitimime devam ederek işimi yapmaya gayret ettim. Kendimi her zaman eğitmem gerektigini düşündüm, çünkü insan psikolojisi maalesef ezbere dayalı olmuyor. Bir kural veya bir formül yok maalesef. Bir sürü vaka, terapi metodu araştırıp sınırsızca makale okumam gerekti.
Bu mesleği siz mi seçtiniz yoksa aile tercih baskısı oldu mu?
Asla ailem hep ne karar verirsem yanımda oldu. Yaşam koçu ve danışmanlık kararı vermeden önce eğitim hayatımda bir lojistik ve veterinerlik eğitim maceraları geçti.
Peki diğer meslekleri neden tercih etmediniz?
Lojistik benim mesleki hayat felseme uygun bir kariyer değildi. Veterinerlik ise hayvanları seviyor olmanın meslek açısından yeterli olmadığını farkettim. Ve staj dönemimde duygusal olarak çok yıprandığımı fark ettim. Kıyamıyorum, üzülüyorum ve bu mesleğe devam edersem duygularım ön planda olacaktı bu yüzden devam etmek istemedim.
Mesleğinizin zorlukları nelerdir?
Her mesleğin zorlukları vardır. Ama maalesef bu mesleklerde yine duygularınızı ve kişisel görüşlerinizi karıştırmak size geri dönüşü olmayan hatalar yaptırıyor.Kendimizi bireyin yerine koymayı çok iyi beceririz. Bu mesleği yapan meslektaşlarımın empati yeteneği çok yüksek seviyede seyreder.Ve bizim meslekte kabul edilemez bir duygu durumudur. Çift terapilerinde eğer bir tarafa kendince yargılayıp,hassas davranıp yaptığın en ufak bir yorum diğer taraf için “taraf tutma” olarak değerlendirilir ve artık onların gözünde sen taraf tutan objektif olamayan bir danışman olarak akıllarda kalırsın. Bu yüzden kendi doğrularım yerine seanslarda ben Bennu Erez değilim sadece dinleyici ve çözüm arayanım. Kendi doğrularımı kendi düşüncelerimi kendi yaşam tarzımı asla iş hayatıma yansıtmıyorum.
Kendinizi yeteri kadar başarılı buluyor musunuz?
Kendimi başarılı değil profesyonel görüyorum. Profesyonel olmanın başarı getiridiği inancındayım.
Psikolojik bilgileriniz çok üst seviyede. Aslında size psikolog diyebilir miyiz?
Bu yapılan hatalardan bir tanesidir. Kesinlikle denilmez. Tek ortak paydası görüşmelerimizi seans olarak adlandırmamızdır. Psikoloji ruh bilimidir. İnsan davranışlarını inceler ve altında yatan sorunlara değinir. Danışmanlar bu sorunlar ile ilgilenmez uzmanlık alanı değildir.Kişinin şimdiki zamanda bulunduğu durum, gelecekte hedefleri veya geçmişte farkında olmadan yaşadığı sorunlarını tespit edip kişiye göstermektir. Yön vermek, destek olmak motive etmektir. Bireyin eğer travmatik bir özgeçmişi varsa psikoloğa gitmesini öneriyoruz.
Nasıl anlıyorsunuz kişinin psikolojik bir sorun olup olmadığını?
Psikolojik sorunlar olabiliyor. Fakat rahatsızlık ve sorun arasında çok ince bir çizgi var. Bireyler hakkında yeterli bilgi topluyoruz. Tüm danışanlara seans öncesi bir form doldurtuyoruz. Ve bu formu seans öncesi danışmanlar olarak inceliyoruz. Form içersinde genel sağlık durumu, şikayetleri, ailesinde geçmiş veya devam eden bir psikolojik rahatsızlık var mı? Bu tarz bilgiler aslında bir nevi ön izlenim gibi oluyor. Zaten seanda sorduğumuz sorulara aldığımız cevaplar çok net bir şekilde gösteriyor. Psikolojik bir hastalık belirtilisi var ise kesinlikle doktor yardımı almasını öneriyoruz.
Son olarak sizin mesleğe yönelmek isteyen öğrencilere bir öneriniz var mi?
Çok okumaları gerektirdiğini unutmamalılar. Her zaman araştırmacı,sabırlı ve çok çalışmaları gerekir. Çalışma olmadan başarı gelmiyor. Bu yüzden okuldan mezun olduğunda “tamam ben oldum” mesleki açıdan yetersizlik getirir. Durmadan çalışmalara devam edilmelidir.
Sosyal Medyada Bennu Erez:
https://tr.linkedin.com/in/bennuerez
News
