Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, Gara’daki operasyon sırasında PKK’nın katlettiği 13 şehitle ilgili DHA’ya açıklamada bulundu. Ağar, 13 vatandaşın katledilmesinin bölücü terör örgütü PKK’nın nasıl radikal bir örgüt olduğunu, IŞİD’le örtüşen eylemleri ve ruhu benimsemiş olduğunu ispat ettiğini söyledi. Ağar, “Sonuçta o insanları şu ana kadar zaten istismar etti, yaşamdan koparttı. Yıllardan beri her birine manevi, maddi işkence, devletin iradesine ve otoritesine karşı istismar sürdü. Tam kurtarılma iradesi tecil etmiş, neden katlediyorsun? Katletmenin sana faydası ne? ‘Türkiye Cumhuriyeti ordusu ve özel kuvvetleri dünyanın en zor operasyonunu başardı’ demesinler diye o insanlarımızı hayattan kopardılar. Harekatın gelişmesi sırasında kurtarılmaları ile ilgili irade ortaya çıkınca bunları katlettiler. Muhtemelen bunun talimatı da Kandil’den geldi” dedi.
Ağar, 13 Türk vatandaşının Irak’ın kuzeyinde Gara’da şehit edilmesiyle ilgili ABD tarafından yapılan açıklamaya ilişkin de şunları kaydetti:
“‘Eğer’ kelimesi ile örtüşen bir açıklamada bulundular. Bu son derece yaralayıcı. Yani Türkiye’yi bir diğer tarafıyla zan, şüphe altında bırakan bir açıklamaydı. Açıkçası PKK kokuyordu. PKK’nın kaynaklarına, PKK’nın ortaya koymuş olduğu iddiaya uygun bir açıklamaydı. Türkiye buna son derece sert bir tepki gösterdi. Türkiye ne kadar sert tepki gösterirse göstersin, Amerika Birleşik Devletleri gibi bir devlet hele ki, Biden’ın ‘ben kurumsal yapıları işleteceğim, bir devlet nizamı ortaya çıkacak, Trump gibi darmadağınık kendi kafama göre gitmeyeceğim, devletin kuralları ve sistemi işleyecek’ tarzındaki iddialarından sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin böyle ortaya koymuş olduğu açıklamadan geri adım atması, geriye dönmesi bence öyle çok kolay değil. Tabiri caizse, tükürdüğünü yalamaz. Bence Amerika Birleşik Devletleri gerçeği gördü, gerçeğe dair bilgilere ulaştı veya bilgiler önüne kondu. Bununla ilgili bizim tarafımızdan yapılabilecek şeylerle bir kere naaşlar, otopsi raporları ortada ve PKK’lı 2 tane ele geçirilen terörist var; onların ifadeleri ortada. Bu olay, açıklama ilişkileri son derece gerginleştirecek. Böyle bir temel denklemin içerisinde Amerika Birleşik Devletleri açılma olasılığı olan kapıları en baştan kilitlememeyi tercih etmiş de olabilir. Bütün bu sürecin içerisinde açıklama, geri adım atmadır. Üstü örtülü bir özür dileme. Bu bir devlet, bir şirket ya da kişi değil. Bir de batı dünyasında bu tür fotoğraflar çok önemlidir. Biz de özür dileme kanıksanmış bir eylemdir; ama batı dünyasında özür dileme çok büyük bir eylemdir; hele ki devletler safında. Bu bir geri adım atma, üstü örtülü özür dileme.”