İsrail, 5 Haziran 1967 savaşında Batı Şeria’yı işgal etmesinin ardından başlayan yerleşim faaliyetlerini yoğun şekilde sürdürüyor. Ancak bu durumun finansmanı medyada yeterince gündeme gelmiyor. İsrail hükümetleri tarafından açıklanan finansman, işgal altındaki Batı Şeria’yı Yahudileştirmek ve Filistin kimliğini yok etmek amacıyla ayrılan bütçeleri kapsamıyor. Yabancı Şirketlerin Yerleşim Faaliyetleri OHCHR, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki…
İsrail, 5 Haziran 1967 savaşında Batı Şeria’yı işgal etmesinin ardından başlayan yerleşim faaliyetlerini yoğun şekilde sürdürüyor. Ancak bu durumun finansmanı medyada yeterince gündeme gelmiyor. İsrail hükümetleri tarafından açıklanan finansman, işgal altındaki Batı Şeria’yı Yahudileştirmek ve Filistin kimliğini yok etmek amacıyla ayrılan bütçeleri kapsamıyor.
OHCHR, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki İsrail yerleşimlerinde faaliyet gösteren 158 şirketi listesine aldı. ABD, bu listede 6 büyük firmasıyla ilk sırada yer alırken, diğer yabancı şirketler inşaat, gayrimenkul, turizm, seyahat ve madencilik sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
Human Rights Watch‘un raporuna göre İsrail’deki büyük bankalar, işgal altındaki Batı Şeria’daki yerleşim yerlerini destekleyerek genişletmeye yönelik hizmetler sunuyor. Bu faaliyetler, Yahudilerin Filistin toprakları üzerinde yerleşimlerini kolaylaştırıyor.
David Şehri Dostları gibi birçok kuruluş ve birey, Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini desteklemek için ciddi bağışlar yapıyor. ABD’den ve diğer ülkelerden gelen bağışlar, yerleşim yerlerinin genişletilmesine ve aşırılık yanlısı faaliyetlere kaynak sağlıyor.
Elad (Ir David Vakfı) gibi İsrail merkezli dernekler, işgal altındaki Doğu Kudüs’te önemli değişiklikler yaparak yerleşim faaliyetlerini genişletmeye devam ediyor. Bu dernekler, milyonlarca dolarlık fonlarla yerleşim yerlerini destekliyor ve genişletiyor.
İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetleri ve Gazze’deki soykırım süreci, Filistinlilerin yerinden edilmesi ve büyük insan hakları ihlallerinin yaşanmasına neden oluyor. Bu durum, uluslararası kararlarda öngörülen iki devletli çözümü zayıflatıyor ve bölgede gerilimi artırıyor.
İsrail’in Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerine ilişkin finansman ve destekler, uluslararası insan hakları kuruluşları ve medya tarafından yakından takip edilmeye devam ediyor.
Reklam & İşbirliği: [email protected]